- 18 Şubat 2022
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategoriler: Haber, Madrid protokolü, Marka, Patent, Tescil, Yurtdışı tescil
Marka tescili, sadece tescilin yapıldığı ülke sınırları içerisinde koruma sağlamaktadır. Bu sebeple ticari faaliyet gösterilen, ihracat yapılan ya da yapmayı düşündüğünüz ülkelerde de marka tescili yapılması gerekmektedir. Tescilsiz marka ile ihracat yapan firmaların maddi kayıplar ile karşılaşmaları, gümrükte ürünlerine el konulması gibi durumlar olası risklerden sadece bazılarıdır. Bu risklerin önüne geçebilmek, markanın yurtdışında tescil edilmesi ile mümkündür.
İhracat yaptığınız ülke pazarında varlığınızı sürdürmeniz için markanızı tescil ettirmeniz gerekir. İhracat yaptığınız ve büyümeye çalıştığınız bir ülkede, bir bayiniz veya maddi olarak menfaat elde etmeye çalışan herhangi biri o ülkede sizin markanızı kendi adına tescil ettirerek o ülkeye markanızın girişini engelleyebilir.
Bayilik anlaşması yapılan ülkelerde markanın tescil müracaatı yapılması yada belge alındıktan sonra anlaşmaların yapılmasının tavsiye edildiğini belirtmek isteriz.
Aksi halde markanın o ülkede iyi niyet gösterilen bayi tarafından kendi adına tescil alınması ve ilerleyen zamanda farklı bir firmayla anlaşma seçeneklerini engelleyebilir. Bu durumda marka değiştirme yada dava açma zorunluluğu doğabilir.
Bu durum imajınızın kaybolması, rakibinizin sizden daha güçlü olması ve sizi egale etmesi anlamına gelir. Tabi çok ciddi bir maddi kayba uğramanız da göz ardı edilmemelidir. Tüm bunların yaşanmasını engellemek sadece o ülkeye marka başvurusu yapmanız ile mümkündür.
Marka koruması yalnızca tescil yoluyla sağlanabilir.
Bu bir zorunluluktan ziyade, marka ihlallerinin, haksız rekabetin, taklit ya da benzer markaların türemesini engelleyen, firmaların gerek prestijleri, gerekse de marka değeri kazancını sağlama yöntemidir.
Markalar sadece tescil edildiği ülkede geçerlidir ve yurtdışında faaliyet gösterdiği, ihracat yaptığı, fuara katıldığı ve bayilik verdiği durumlarda, ürünlerinin veya hizmetlerinin o ülkeler de kullanımını sağlamak için istenilen ülkenin kanunlarına göre korunması sağlanmalıdır. Buna bağlı olarak yurtdışında markalaşmak için önce tescil alınacak ülkelerin belirlenmesi gerekmektedir.
Şuana kadar ticaretinize ve markanıza gelecek zararlardan bahsettik. Bunun yanı sıra markası yurt dışında tescilli bir firmanın ürünlerinin tercih edilmesinin tescilli olmayan bir firmanın ürünlerine oranla daha fazla tercih edilmesi durumu da son derece önemlidir. Hedeflediğiniz yıllık Pazar payınıza ulaşabilmenizde önemli bir rol oynayacak güven unsurunu tescil ile sağlamanız mümkün.
Maddi değerle ölçülen bahsi geçen bütün bu bilgilerin aslında ölçülemeyen ve paha biçilemeyen manevi değerinin de olduğu ortadadır. Ek olarak sağladığı maddi kazanç ile de bütünleştiğinde müracaat için harcanacak tutarların çok küçük bir oran olduğu da aşikardır. En Hassas konu ise, yurt dışı ticaretinizin tapusunun sizde olmaması başkasının sizi o pazardan kovabileceğidir.
Yurtdışında Tescil İşlemleri Nasıl Yapılır?
Yurtdışında marka tescili için birkaç yol bulunmaktadır;
WIPO ile Madrid Protokolü kapsamında yapılan Uluslararası Marka Başvurusu
Ülkesel Başvurular
Avrupa Birliği – EUTM marka başvurusu
Afrika Fikri Mülkiyet Organizasyonu – OAPI marka başvurusu
Madrid Protokolü Tescil Sistemi;
Madrid Protokolü tescil sistemi 110 üye ülkeyi kapsamaktadır. Mart 2022’de JAMAİKA 111’inci üye ülke olacaktır.
Tek bir müracaat ile 111 üyesi olan bu protokolle tüm bu ülkelerde markanın koruma altına alınması mümkün olmaktadır. Başvuru işlemi sonrasında tescil kararı verilen ülkeler tarafından tescille belgelendirilmektedir.
Madrid protokolü üzerinden uluslararası marka tescilinin yapılabilmesi için öncelikle menşe ofiste (TÜRKPATENT) markanın tescilli olması ya da başvuruda bulunulması gerekmektedir. Ayrıca yine Madrid sistemi üzerinden Avrupa Birliği marka başvurusu EUTM, Afrika fikri mülkiyet organizasyonu OAPI başvuru sistemleri de ihtiyaca göre tercih edilebilir.
Madrid sistemini kullanarak tek bir başvuruda birden çok ülkede koruma elde edilebilir. Maliyet ve işlem kolaylığı sayesinde diğer sistemlere göre daha avantajlıdır. Tercih edilen ülke sayısına göre maliyetler değişiklik göstermektedir. Ülke kararları birbirini etkilemez. Madrid Protokolü ile başvurulan bir marka öncelikle 5-7 aylığına şekli incelemeye tabii tutulur. Şekli incelemeden sonra 12-18 ay içerisinde markanın tescil edilebilirlik incelemesi gerçekleştirilir. Başvuru tarihi itibari ile markanın koruması başlamaktadır. Bu süreçte markanızı kullanma hakkına da sahip olacaksınız. EUTM ve OAPI topluluk başvuruları ile tek bir ücret ödeyerek birden fazla ülkede tescil başvurusu yapabilmek mümkün. Ancak, Madrid sisteminden farklı olarak EUTM ve OAPI sisteminde ülke kararları birbirini etkilemektedir.
Ülkesel marka müracaatı;
Madrid Protokolüne üye olmayan ülkelerde ülkesel marka başvurusu yapılır. Her ülkenin marka tescil alınma süreçleri ve maliyetleri farklılık göstermektedir. Bu sebeple önce hali hazırda ihracat yapılan yada kısa uzun vadede yapılması planlanan ülkeler belirlenip marka başvurusu yapılabilir.
Bireysel ülke marka tescili ise, tescili talep edilen ülkelerin ofislerine tek tek başvuru yapılması ile gerçekleşir. Her ülkenin marka tescil süreci ve kriterleri farklıdır. Madrid protokolü sistemi ile kıyaslandığında süreçleri daha uzun ve maliyetli olabilmektedir. EUTM ve OAPI topluluk başvuruları ülkesel olarak da tercih edilebilir. Bazı ülkeler istisna olmak üzere, ülkesel başvurularda menşe ofiste tescil zorunluluğu yoktur. İhtiyacınıza göre ülkesel marka başvuruları da yapılabilir. Tescil başvurusunda bulunmak istediğiniz ülke veya ülkeler Madrid Protokolüne üye ise maliyet ve süreçleri göz önüne alarak bu sistem üzerinden başvuru yapılmasını önermekteyiz.
Uluslararası marka başvuru süreçleri, marka tescil kriterleri her ülkede farklılık göstermektedir. Bu süreçte işbirliği içerisinde olacağınız danışman firmanın alanında tecrübeli ve uzman bir kadroya sahip olması markanızın geleceği açısından önemlidir.
Yurtdışında Marka Tescili yapılmak istenen ülke Madrid Protokolüne veya başka herhangi bir uluslararası anlaşmaya üye değilse izlenmesi gereken yol tescil alınacak ülkede ayrıca işlem yapmak yani ülkesel başvuru yapmaktır.
Marka tescili için harcanan tüm bu masrafların devlet tarafından yüksek bir oranda desteklendiğini belirtmek isteriz. Ülkemizde ihracat destek kalemleri kapsamında; KOBİ düzeyinde olan firmalara KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı, Tübitak, Kalkınma ajanslarının fikri haklar ve tanıtım markalaşma adına vermiş olduğu bütçe destekleri de yurtdışında ihracata nefes getirdiği de aşikardır.