- 11 Ağustos 2022
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategori: Haber
Çevre dostu yaklaşımların her geçen gün artış göstermesi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi artırıyor. Özellikle ABD, Japonya ve Güney Kore hidrojenle çalışan sistemlere yönelik en fazla patent başvurusu yapılan ülkelerin başında geliyor.
Küresel ısınmaya karşı birçok oyuncunun globalde önlem almaya başladığının altını çizen Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, hidrojen sistemlere en fazla patent başvurusu yapılan ülkelerin Amerika, Japonya, Almanya ve Güney Kore olduğunu söyledi. Hidrojenin çeşitli yollarla elde edilebildiğinin altını çizen Akbulut, “Bunlar arasında katı ve sıvı hidrokarbondan hidrojen üretimi yani fosil yakıtlar (kömür, petrol ve doğalgaz) kullanılarak gerçekleştirilen sistemlerde var. Bu şekilde üretim de karbondioksitin çevreye salınması kaçınılmazdır. Şuan dünyada da popüler olan ve tercih edilen yöntem ise yenilenebilir enerjiden hidrojen üretimi olarak dikkat çekiyor. Bunların başında da su elektrolizleri geliyor” dedi.
Katı hidrokarbondan hidrojen üretme işlemleri ile ilgili patent başvuruları 14’te kaldı
Patent başvurularında katı hidrokarbondan hidrojen üretiminin azalma eğrisi gösterdiğinin altını çizen Akbulut, “Su elektrolizi ile hidrojen üretmedeki patent sayıları ise 2020 senesinde 375 iken, zararlı olan katı hidrokarbondan hidrojen üretme işlemleri ile ilgili başvurular o sene içerisinde 14 adet olarak kaldı” ifadelerini kullandı. Hidrojen üretme prosesleri için gerekli olan elektrokataliz malzemelerine de yapılan patent başvuru sayılarında da artış gerçekleştiğini dile getiren Akbulut, mevcut teknolojilere yönelimin artış trendinde olacağına vurgu yaptı. Elektrokataliz sistemlerle ilgili son yıllarda 300 dolayında patent başvurusu yapıldığını dile getiren Akbulut, birçok ülkenin bu alanda teşvikler sunduğunu bildirdi.
Lityum iyon pillerin doğada bertarafı oldukça zor
Öte yandan hibrit çözümlerle ilgili konularda bazı soru işaretlerinin olduğuna dikkat çeken Akbulut sözlerine şöyle devam etti: “Batarya teknolojisini kullanan sistemlerin ilerleyen zamanlarda çevreye etkileri birçok kurum tarafından araştırılıyor. Bu kapsamda batarya pillerinin bertarafının zor olması mevcut teknolojinin kullanımı konusunda ilerleyen dönemlerde ciddi sorunları ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu sorunların ortadan kaldırılması veya minimize edilmesi için yapılacak çalışmalar beraberinde yeni buluşları getirecektir. Hep söylediğimiz gibi buluşlar ihtiyaçlardan doğar.”