- 22 Mayıs 2020
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategori: Haber
Sağlık alanında alınan patentlerde Türkiye son dönemde önemli kazanımlar elde etti. Ancak Biosys tarafında geliştirilen yerli solunum cihazının patent işlemlerine 2012 yılında başlanması ve ihtiyaç halinde ticarileşmesi, patent başvurusu yapılan ve stratejik öneme sahip ürünlerde ticarileşme süreçlerinin daha erken yapılması konusunu gündeme getiriyor.
‘COVID-19 İle Mücadeleden Sonra Yerli Milli Üretim Ve Patentler’ konulu panel Adres Patent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ali Yüksel’in moderatörlüğünde düzenlendi. Yüksel, sağlık konusunda Türkiye’de 2007 yılında 177 patentin bulunduğunu anımsatarak, “2018 verilerine göre bu alanda bin 246 patenti yakalamış durumdayız yani sekiz katlık bir artış söz konusu” dedi. Türkiye’de 2009 yılında 7 bin 200 patent başvurusunun yapıldığını kaydeden Yüksel, “2019’da ise 19 bin 916 patent başvurusu gerçekleştirilmiş durumda. 10 yılda ciddi bir ivme yakaladık. Bu kapsamda patent başvuru sayılarının fazla olması Türkiye’deki buluşların da niteliğinin de arttığını gösteriyor. Ülkemizdeki marka sayılarını değerlendirecek olursak, 2009 yılında 60 bin bandında olan marka başvuru sayıları 120 binlere kadar yükseldi. Yani yüzde 100’lük gibi bir yükseliş var. Bu kapsamda hem buluş hem de markalaşmanın öneminin giderek arttığını görüyoruz. Yerli ve yabancı başvuru olmak üzere 2000 yılında 981 ilaç patenti varken, bugün 2 bin 396 ilaç patente ulaşmış durumdayız” bilgisini verdi.
“Bakanlığımızın önlem alması gerekiyor”
Adres Patent Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çavuşoğlu, COVID-19 sürecinde patentin öneminin bir kez daha anlaşıldığına değinerek, “Sağlık konusundaki patent süreçlerinde biraz daha hızlı ilerleme kaydetmiş olsaydık, şu anki süreçte daha avantajlı bir konumda yer alabilirdik. Çünkü Biosys tarafında geliştirilen Biyovent solunum cihazı ile ilgili patent işlemleri 2012 yılında gerçekleştirilmiş ancak sonuçlandırılamamış. Cihazın tasarım tescili bulunsa da patentinin olmaması ciddi bir risk, Bakanlığımızın bu konu ile ilgili önlem alması gerekiyor. Bu tarz durumların önüne geçmek adına yerli patentlerimiz için bir önerimiz olacak. Hangi patentlerin üretime geçilip geçilemeyeceğine dair bir kurulun oluşturulmasını isteriz” diye konuştu. Üniversitelerde 3 binden fazla patentinle ilgili işlemin yapıldığını kaydeden Çavuşoğlu, “Ancak üniversitelerimiz ticarileştirme sürecinde sorun yaşadıkları için şu anda patent sayıları azalmaya başladı. Bu konu ile ilgili hangi patentin stratejik bir öneme sahip olduğuna ilişkin bir kurul oluşturulmalı ve hızlı bir şekilde ticarileşme süreçlerine başlanmalı” önerisinde bulundu.
“Patent sayıları önümüzdeki dönemde artacak”
Yüksek Mimar Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ümit Ünal, COVID-19 sürecinin risk analizi ve krizleri fırsata çevirebilme gibi bir durumları da beraberinde getirdiğini ifade ederek, “Özellikle ülkelerin maskelere ve tulumlara el koyması küreselleşmeden çok kendi kendine yetebilme ve yerelleşme kavramlarını gündem getiriyor. Özellikle ülkemizde çıkarılan Üretim Reform Paketleri ile Ar-Ge ve tasarım merkezi sayılarımız arttı. Bunun yanı sıra; patent ve faydalı model gibi konularda firmalara önemli destekler verildi. Ayrıca Teknoloji Odaklı Sanayi hamlesi ve sanayicilere sunulan diğer desteklerle patent sayılarımızın önümüzdeki dönemde artacağını söyleyebiliriz” dedi.
“Kurumlar arası koordinasyon daha fazla olmalı”
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Ayşe Odman Boztosun, COVID-19 sürecinin kaynakların daha etkin kullanmasını sağladığına işaret ederek, “Diğer yandan gıda da sürdürülebilirlik konusu da bu dönemde sıkça gündeme gelen başlıklar arasında yer aldı. Bu kapsamda tarım sektörünün ne kadar önemli olduğu bir kez daha gündeme geldi. Bu krizin yarattığı önemli fırsatlar ve bunların yoğunlaştığı alanlardan birisi de fikri, sınai ve mülkiyet hakları olarak öne çıkıyor. Fikri sınai ve mülkiyet hakları konusundaki farkındalık ülkemizi iyi bir noktaya taşıdı. Ancak kurumlar arası koordinasyonun daha fazla olması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Tasarım ve patentiniz yoksa şirketinizin geleceğinin olması mümkün değil”
İstanbul Sanayicileri ve İş adamları Derneği (İSİFED) Genel Başkanı Muammer Ömeroğlu, COVID-19 salgını dünyadaki bütün ülkeleri kendi içinde üretim yapmaya sevk ettiğini ifade ederek, sanayicilerin hammaddeye ulaşamadıklarını ve üretimlerim yapamadığını belirtti. Sanayide ülkenin geleceğini etkileyen bütün sanayi ürünlerinin yerli imkanlarla üretilmesi gerektiğini kaydeden Ömeroğlu şunları kaydetti: “Türkiye’de sanayici yapmış olduğu bir ürüne farkındalık katamıyorsa ayakta durması gelişmesi, büyümesi ve karlılığı çok mümkün olmuyor. Özellikle sanayide her üründe katma değer yaratılabilir. Bu bağlamda patent ve sınai mülkiyet hakları vazgeçilmez bir yere sahip. Firma olarak 100’e yakın patent, faydalı model ve tasarım işlemi yaptık. Bu süreçten önceki ve sonraki karlılığımızı incelediğimizde, oranlarımızın ciddi derecede artış gösterdiğini görüyoruz. Belirli bir yerden sonra ürünün fiyatını siz belirlemeye başlıyorsunuz. Ancak ürüne değer katmayarak komşunuzu taklit ettiğiniz zaman karlılığınız yüzde 3’lerde yüzde 5’lerde kalıyor. Patent alarak mutlaka ürününüzün karlılığını yukarıları çıkarmanız gerekiyor. Bunu sadece Türkiye’de değil yurt dışında da iş yaptığınız ülkelerde bu süreci devam ettirmelisiniz. Tasarım ve patentiniz yoksa şirketinizin geleceğinin olması mümkün değil mutlaka bu alanda aksiyon almanız gerekiyor.”
“Fikri, patentle koruyacağız”
Esenyurt Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Fevzi Torolsan: COVID-19 ile birlikte üretim süreçlerinde farklı aşamalara gidildiğini özellikle tekstil alanında korunma araçların öne çıktığı bir dönem girildiğine dikkat çekerek, “Virüs özellikle uzak kaldığımız teknolojiler kullanma konusunda bize hızlı bir basamak atlatacak. E-ticaret, home ofis, interaktif toplantılar bu dönemde temel gündemlerimiz arasına girmeye başladı. Piyasadaki şartlar ve koşulların değişmesi aslında bir yönden de girişimcilerin önünün açılması demek. Şu anda ihtiyaçları ön görerek hareket eden sanayicilerimiz, iş adamlarımız beklenmedik fırsatlarla karşılaşarak büyük adımlar atma dönemine giriyorlar. Bu kapsamda fikrin de yeri ön plana çıkacak ve bu fikri de patentle koruyacağız. İçinden geçtiğimiz şu dönem ülkemizde patent anlayışının da ön plana çıkmasını sağlayacak. Sanayide artık makinenin yerini yükte hafif paha da ağır daha akıllı çözümler alacak” şeklinde konuştu.