- 5 Mayıs 2021
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategori: 26 Nisan
Dünya Fikri Mülkiyet Günü ve Patent Haftası etkinlikleri kapsamında Adres Patent, Türkiye Patent Hareketi Platformu ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’nın katkılarıyla 26 Nisan tarihinde ‘Patentlerin Ticarileşmesi’ isimli panel gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan sektör temsilcileri patent değerlemenin önemine vurgu yaparak patent değerlemede etkin bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğini dile getirerek böyle bir sistemle finansmana erişim, yapılan yatırımın kendisini amorti etme süresi, lisanslama ve şirket varlıklarının değerine patentlerin sağladığı katkı gibi konuların açıklık kazanacağının altını çizdiler.
Medipol Üniversitesi TTO Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi İlker Köse’nin moderatörlüğünü üstlendiği ve salgın şartları nedeniyle online ortamda düzenlenen panelde, patentlerin değerlemesi, devlet teşvikleri, patentlerin ticarileşmesi ve patent sayılarını artırmak adına neler yapılması gerektiği gibi konular uzman isimler tarafından masaya yatırıldı.
Panelin açılış konuşması Adres Patent Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ali Yüksel tarafından yapıldı. Kilogram başı ihracatta patentli ürünlerin önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Av. Ali Yüksel, “Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından yapılan bir çalışmada kilogram başı ihracatın 2,5 dolar seviyesine gelmesiyle ülkemizin dış borcunun kapanacağı ifade ediliyor. Kalitesiz ihracattan kurtulmak için de markalaşma ve patent konularına daha fazla yönelmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Patent değerleme konusundaki eksikliklere dikkat çeken Yüksel, “Patent alanında profesyonel değerleme uzmanlarımızın olması gerekiyor. Bu konuyu çözmek adına kurullar oluşturarak ticarileşme yöntemlerini yasal zeminde tartışmalıyız. Bu kapsamda üniversitelerimiz ticarileşme noktasında birer prototip geliştirme merkezi olmalı. Prototip geliştirdiğimiz zaman bu ürünün ticarileşme süreci de artıyor” açıklamasında bulundu.
“5G ile ilgili 70 bin patent başvurusu var”
Şirketlerin toplam aktifleri içerisinde sınai mülkiyet haklarının yüzde 90’larda yer aldığını ifade eden Türkiye Patent Hareketi Platformu Başkanı Av. Ali Çavuşoğlu, “Bu rakam teknoloji firmalarında daha yüksek. 1 milyon patent hedefini yakalarsak ülke olarak rekabette avantaj sağlayacak ve gelişmiş ülkeler arasında yer almamızda büyük bir adım atmış olacağız. Bizim toplam patent sayımız 280 bini geçti. İlk üç aya baktığımız patent sayılarımızda yaklaşık yüzde 30’luk artış var. Pandemiye rağmen bu önemli bir gelişme. Yıl sonu beklentimiz ise yüzde 40 artış olacağı yönünde” diye konuştu. Çavuşoğlu, Ticaret Kanununda yer alan hükümlere göre patentlerin finansman kullanma aracı olarak da kullanılabileceğine işaret ederek patent değerlemesi konusunda ilgili mekanizmaların oluşması gerektiğini belirtti.
“Patentlere objektif değer tayinleri yapılmalı”
Geliştirilen ürünlerin ticarileştirilmesi noktasında reel sektör stratejisi ve kaynak kullanımlarının oldukça kritik bir yere sahip olduğunu kaydeden İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Oral Öncül, reel sektör tarafında patent ve faydalı modellerin görünürlüğü konusunda problemler yaşadıklarını ayrıca sınıflandırma ve sektörel dağılımlarda doğru ayrışmaların yapılmadığını belirtti. Üniversite-sanayi işbirliklerine daha fazla önem verilmesi gerektiğini anlatan Öncül, “Bunun dışında ticarileşme sürecinin yatırım için riskli bulunması algıları da reel sektör tarafındaki başlıca eksiklikler arasında yer alıyor. Patentlere objektif değer tayinlerinin yapılması ve buna bağlı olarak vergi muafiyeti ile diğer avantajların reel sektördeki oyunculara iyi anlatılması gerekiyor” dedi.
“Türkiye potansiyelini tam olarak yansıtamadı”
Türkiye’de PCT anlaşması yapan tek üniversitenin ise Medipol Üniversitesi olduğunu ifade eden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bestami Özkaya, “Üniversitemiz özelinde kendi geliştirdiğimiz patentlere 6 bin yayın içerisinde sadece 39 tanesine atıf yapılmış. Bu rakam Türkiye genelindeki bütün üniversitelerde oldukça düşük” dedi. 1 milyon patent hedefinde üniversite-sanayi iş birliğinin önemine değinen Özkaya, “Türkiye Global İnovasyon endeksinde 51’inci sırada yer alıyor. Ülkemiz ortalamanın üzerinde ancak potansiyelini tam yansıtamadı” diye konuştu.
“Yatırımların geri dönüş süreci ölçülebilir”
“Değerleme, patentin oluşturduğu değerin parasal tespit işlemidir” şeklinde konuşmasına başlayan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol İnce, şunları aktardı: “Değerlemeyi etkileyen unsurlar ise değerleme amacı, değerlenme zamanı, patentin kullanım şekli gibi etkenlerdir. Değerleme neden yapılmalı sorusuna geldiğimiz zaman; lisanslama, devir, icra-iflas-rehin, şirket varlıklarının değeri, vergi muafiyeti, çalışan buluşlarında çalışana ödenecek bedelin tespiti, üniversite buluşlarında öğretim elemanlarına ödenecek bedelin tespiti konuları için patent değerlemesi yapılmalıdır. Değerlemeyle vergilerden yüzde 50’lere kadar muafiyet sağlamanız mümkün. Değerlemeyle yapılan yatırımların geri dönüş süreci de ölçülebilir.”
“Lisans anlaşmalarının patent başvurusuna oranı yüzde 2,6”
ABD’de yıllık yapılan lisans anlaşması sayısının patent başvuru sayısına oranının yüzde 40 ila 50 arasında değişkenlik gösterdiğini belirten İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Kızıl, “Bu oran Türkiye’de yüzde 5 düzeyinde. Aynı dönemde TTO’ların patentlerin ticarileşmesi noktasında elde ettiği gelir ise yüzde 2,6’da kalıyor. Bunun dışında patentlerin sanayiye sunumunda da sorunlar yaşıyoruz. Bu bağlamda üniversite ve sanayinin daha fazla iş birliği içerisine girmesi, patent ve ticarileşme süreçlerini birlikte yürütmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Reel sektörde oyuncular marjinal kâr odaklı”
Sanayi tarafında patent ve ticarileşme bilincinin gelişmesi gerektiğini dile getiren Koç Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrşadi Aksun, “Sanayicilerimiz geliştirdikleri ürünün geri dönüşünü 1 ya da 2 yılda istiyor. Yani reel sektördeki oyuncuların marjinal kâr odaklı olması süreçlerde sorun yaşamamıza neden oluyor. Burada şirketlerin bilincinde olması gereken bir konu var ki inovasyonun ve yeniliklerin zaman alacağıdır. Üniversiteler olarak bizler üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Erken işbirlikleri önemli”
Patent adı ile marka adının birlikte anılmasının ticarileşme sürecini hızlandırdığını kaydeden Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Odman Boztosun, “2000’li yıllardan sonra yapılan farkındalık çalışmaları ve TTO’ların kurulum süreçleri katma değerli üretimlerde ekilen tohumlardı. Bu noktada sanayicilerimizle üniversitelerin erken iş birlikleri ekilen bu tohumların daha fazla meyve vermesi açısından değerli” şeklinde konuştu.
“Patentlerin ticarileşmesine katkıda bulunuyor”
Küresel Ticarileştirme Aracılık Programı (ICCD) Avrupa Koordinatörü Koray Şahin, ICCD’nin patenlerin pazarlanıp fikirlerin ticarileşmesine katkıda bulunan bir platform olduğunu açıkladı. 7 kıta ve 160 ülkede faaliyet gösterdiklerinin altını çizen Şahin, “Ağırlıklı olarak girişimler/girişimciler ve yatırımcıları bir araya getiriyoruz. Böylece girişimci tarafında ortaya atılan fikir ya da ürünün ticarileşmesine katkıda bulunduğumuzu ifade edebilirim” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından önümüzdeki yıldan itibaren salgının sonlanması ve yüz yüze ortamda bir araya gelinebilmesine yönelik dileklerle panel sona erdi.