- 19 Temmuz 2020
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategori: Haber
Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu listesinde ismi açıklanan 223 firmaya ilişkin patent ve faydalı model konusunda herhangi bir başvurunun yapılmadığı görülüyor.
Sanayide katma değerin ölçümlenmesi ve sektörün durum tespitine ilişkin verileri ortaya koyan İSO 500 listesi; fikri ve sınai mülkiyet hakları bakımından eksikliklerin de ortaya çıkmasını sağladı. Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, İSO 500 listesine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak şu ifadeleri kullandı, “İSO 500 listesini incelediğimiz de listede yer alan 223 firmanın patent ve faydalı model konusunda herhangi bir başvurusunun olmadığı anlaşılıyor. Diğer taraftan listede yer alan tüzel kişilikler üzerinden değil de firma yetkilileri adına şahıslar üzerine yapılan patent veya faydalı model başvuruları bu listede yer almamaktadır. Modern ekonomide patentler entelektüel sermaye olarak şirketlerin mali tablolarında yer alması oldukça önemli. Bu durumda maddi varlıklardan çok daha önemli olan fikri varlıklarının sınai mülkiyet envanterlerin de görünmemesi şirketler için ekonomik değer kayıpları olarak yansıdığını belirtmek gerekiyor” dedi.
Listede yer alan ve ismi açıklanmış olan 473 adet firmanın toplam patent ve faydalı model başvuru sayısının 14 bin 204 olduğuna işaret eden Akbulut, “En az 1 adet patent veya faydalı model başvurusu olan firma sayısı 44 adet. En çok patent ve faydalı model başvurusu yapan firma 3 bin 491 başvuru ile Arçelik; İkinci sırada bin 536 adet başvuru ile Vestel; üçüncü sırada bin 145 adet başvuru ile Ford yer alıyor. En çok patent ve faydalı model başvurusu olan sektörlerde ‘beyaz eşya’, ‘elektronik ev aletleri’ ve ‘otomotiv’ olarak öne çıkıyor” diye konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 1,6 milyon üyesi bulunduğunu dile getiren Akbulut, “Bununla birlikte ülke genelinde bin 500 ‘ü aşan Ar-Ge ve Tasarım merkezi, 200 ‘ün üzerinde Üniversite ve milyonlarla ifade edilen sanayi ve teknoloji yatırımı bulunuyor. Bunca bilgi ve tecrübenin çıktıları patent olarak bugün ancak ilk 500 listesinin yüzde 50’sine ulaşabilmiş ise fikri ve sınai mülkiyet hakları alanındaki çalışmalara daha fazla önem verilmeli. Aksi halde sanayide ortaya konulan katma değer ve emeğin bir günde zayi olması, maddi ve manevi hak kayıpları ile karşı karşıya kalabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Patent almadığı için ihracat yasaklarıyla karşılaşan firmalar var”
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde hemen hemen bütün firmaların ihracatçı konumunda yer aldığının altını çizen Akbulut, “Bu firmalar arasında hedeflediği pazara girme konusunda sadece ürünün patentini o ülkede almadığı için ihracat sorunuyla karşılaşan şirketlerimiz var. Bu durum hem zaman hem de maliyet yönünden ciddi kayıpların yaşanmasına neden olabiliyor. Özellikle ihracatçı firmalarımızın fikri ve sınai ve mülkiyet haklarına bizzat daha fazla eğilmeleri gerekiyor. Aksi halde oluşturulan katma değerin tapusunu almazsak bu değeri yaratmak için çaba sarf etmeyen kişiler sizin emeğinizi sömürerek yatırımlarınızı boşa çıkarabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan sanayide ortaya konulan ürünlerin daha hızlı ticarileşebildiğini dile getiren Akbulut, buna bağlı olarak katma değerin de yükseleceğine dikkat çekerek, “Katma değerde iki puanlık artış. İhracattaki miktara ve gayri safi milli hasılaya aritmetik değil geometrik bir etki yapacaktır. Gelişmiş ülkeleri ele aldığımız da sanayileşme süreci ve patent başvurularının doğru orantılı bir şekilde ilerlediğini görürüz” diyerek sözlerini tamamladı.