- 12 Ekim 2021
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategori: Haber
Türkiye’de yaklaşık 2 bin 500 adet ürün coğrafi işaret potansiyeline sahip. Coğrafi işaret tescili için yapılan başvuru süreçlerinde doğru ve yerinde adımlar atılması yapılan coğrafi işaret tescil işlemlerinde kurumlara zaman yönünden avantaj sağlarken üreticiye de ekonomik olarak kazanç sağladığını kaydeden Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, “Aksi durumlarda coğrafi işaret tescil işlemlerinin içinden çıkılamaz bir hal aldığı ve sürecin uzadığını görüyoruz. Bu bağlamda profesyonellerden yararlanılması bu kayıpları önler” dedi.
Coğrafi işaretli ürünlerin kırsal kalkınmaya katkı sağlayan önemli unsurlar arasında yer aldığını dile getiren Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, “Tescil süreçlerinin iyi bilinmemesinden kaynaklı coğrafi işarete konu olan birçok işlemin süresi uzuyor. Bu durum kurum ve kuruluşların; zaman ve maliyet konusunda ciddi kayıplar yaşamasına neden olur, işlemler uzar. Dokümantasyon tarafında kurumlar arasındaki süreçler ve iş yükü artar. Kırsal kalkınma ve istihdam gibi konular ötelenir. Yerli ve milli değerlerin tanırlık ve bilinirlik süreçlerine ket vurulur” şeklinde konuştu. Coğrafi işaret tescil süreçlerinde en kritik noktanın ürünün o yöreye has özelliklerinin iyi bir şekilde ortaya konulması olduğuna vurgu yapan Akbulut, “Aksi halde yapılan başvurular daha inceleme aşamasına geçmeden sınıfta kalmaya mahkûm olur. Yerindelik prensibi doğrultusunda hareket ederek, coğrafi işaret tescil işlemlerinde yeri geldiğinde profesyonellerden yararlanılmalı” açıklamalarında bulundu.
Coğrafi işaret tescili alan ve başvurusu devam eden 1585 ürün var
Hali hazırda coğrafi işaret tescil işlemleri devam eden ve tescil alan ürün sayısının 1585 olduğuna vurgu yapan Akbulut, “Ülkemizin potansiyeli bu rakamın daha yukarısında. Kurum ve kuruluşlarla başvuru sürecindeki profesyonelleri bir araya getirdiğimizde bu potansiyeli ortaya çıkarabiliriz” diye konuştu. Edirne’den Kars’a kadar Türkiye’deki birçok ilin tarım kenti olma özelliğiyle öne çıktığını anlatan Akbulut, “Buradaki ürünlerin katma değerini ve bölge kalkınmasına etkisini ele aldığımızda coğrafi işaretli ürünlerin temel dinamolar arasında yer aldığı dikkat çekiyor. Kadınlarımızın ellerinden yeşeren Kapıdağ mor soğanı bu noktada verilecek en güzel örnekler arasında yer alıyor” dedi.
“Coğrafi işaretli ürünler daha geniş bir şekilde ele alınmalı”
Sanayi Bakanlığına bağlı olan Türk Patent ve Marka Kurumu tescil süreçlerinde imkanları ve görev tanımı çerçevesinde hizmet veriyor. Diğer taraftan Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde coğrafi işaretli ürünlerin daha geniş bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini dile getiren Akbulut, “Bu konuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü birimi oluşturulmalı. Böylece yerli ve milli değerlerimizin tanıtımı noktasında da büyük bir adım atmış oluruz” ifadelerini kullandı. Fransa’nın sadece rokfor peynirinden milyarlarca dolarlık gelir elde ettiğine dikkat çeken Akbulut, “Bizde kendi değerlerimizi ortaya çıkarak hem ekonomimize hem de istihdamımıza önemli katkılarda bulunabiliriz” şeklinde konuştu.