- 20 Eylül 2019
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategoriler: Haber, Marka, Patent
Ar-Ge alanına yapılan yatırımlar, ortaya çıkan ürünü koruma altına alma konusundaki farkındalıkları da giderek artırıyor. Bu kapsamda Türkiye’de patent alma veya lisanslama süreçlerinin gelişmekte olan bir kültür olduğunu anlatan Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, “Dolayısıyla proje sahipleri nitelik, nicelik veya koruma kültüründen önce yapılan projelerin sanayide karşılık bulması, alıcı bulması veya bir an önce harcanan maliyetlerin geri kazanılması psikolojisiyle hareket etmekte” dedi.
Türkiye’de yaklaşık 40 bin proje içinden ancak 10 bine yakın proje için patent işlemi yapıldığını, bu projelerden bir kısmının tescil edilmiş, bir kısmının da başvuru aşamasında olduğuna dikkat çeken Akbulut, “Ülkemizde patent alma veya lisanslama gelişmekte olan bir kültür. Dolayısıyla proje sahipleri nitelik, nicelik veya koruma kültüründen önce yapılan projelerin sanayide karşılık bulması, alıcı bulması ve bir an önce harcanan maliyetlerin geri kazanılması psikolojisiyle hareket etmekte. Proje sahiplerinin, projelerinin tescil edilmemesinden veya izinsiz kullanımından doğabilecek zararları hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmamaları, projenin başında konusunda uzman bir danışman ile çalışmamış olmaları da büyük bir eksiklik oluşturmakta” şeklinde konuştu.
“Ar-Ge’ye yapılan yatırım, refah ve toplumun geleceğine yapılan yatırımdır”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Merkezi Yönetim Bütçesinden, Ar-Ge çalışmalarına 2018’de 13 milyar 24 milyon lira harcama yapıldığını anlatan Akbulut, “2019 için Ar-Ge faaliyetlerine 15 milyar 597 milyon lira başlangıç ödeneği ayrıldı. Ar-Ge çalışmalarına her yıl bütçede daha fazla yer ayrılıyor. Ar-Ge çalışmalarına yapılan yatırım, ülkelerin toplum refahı ve gelecek nesillerine yaptığı bir yatırımdır. 2015 yılı verilerine göre Alman otomobil firması Volkswagen Ar-Ge harcamaları için 15 milyar dolar, Koreli elektronik firması Samsung 14 milyar dolar, Amerikan teknoloji firması Intel 11 milyar dolar dolayında Ar-Ge harcaması yapmıştır. Dolayısıyla Ar-Ge çalışmalarına yönetim bütçesinden daha fazla pay aktarılmalı” şeklinde konuştu.
“Ar-Ge’siz hiçbir ürün teknolojik evrimini gerçekleştiremez”
Şirketin Patent Mühendisi Süleyman Eryılmaz; Ar-Ge çalışmalarının, karşılaşılan bir problemin çözümü isteğiyle başlayabildiği gibi bir fikirle de başlayabileceğini ifade ederek, “Bu süreç, ürünün ait olduğu sektör sona erene kadar devam eder. Eğer ürün teknolojik evrimini tamamlayamazsa kaybolmaya mahkûmdur ve Ar-Ge’siz hiçbir ürün teknolojik evrimini gerçekleştiremez. Yapılan her bir gelişim bir diğer teknolojik gelişim için bir basamak oluşturur. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, Ar-Ge çıktılarının korunmasıdır. Bu korunma patentle mümkün olup, patentin alınmasıyla yetinilmemeli, patentin araştırılması, değerlemesi, ticarileşmesi, faaliyet serbestliği ve rakip/sektör analizleri gibi olmazsa olmaz noktalara da dikkat edilmeli ve bu hizmetlerin yetkin bir patent firmasından alınacak destekle yapılmasına özen gösterilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.