- 30 Mart 2020
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategori: Haber
Adres Patent Genel Müdür Cumhur Akbulut, “Markalı ve patentli ürünlerin ihracatı, İhracatçılar Meclisi tarafından kayıt altına alınmalı. Böylece fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanında koruma altına alınan ürünlerin yarattığı katma değeri daha net bir şekilde ortaya konulmalı ve bu konudaki somut çıktılar paylaşılmalı ” dedi.
Fikri, sınai ve mülkiyet hakları ihracatta katma değeri artırma konusunda en kısa yollardan birisi olarak dikkat çekiyor. Bu alanda elde edilen kazanımların daha net ortaya koyulması gerektiğini ifade eden Adres Patent Genel Müdür Cumhur Akbulut, “Markalı ve patentli ürünlerin ihracatı, İhracatçılar Meclisi tarafından kayıt altına alınmalı. Böylece fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanında koruma altına alınan ürünlerin yarattığı katma değeri daha net bir şekilde ortaya konulmalı ve bu konudaki somut çıktılar paylaşılmalı ” dedi.
Türkiye’de son dönemde Ar-Ge çalışmalarının hızlı bir şekilde arttığının altını çizen Akbulut, Ar-Ge’nin en önemli çıktısının patent ve faydalı model olduğunu söyledi. Geliştirilen ürünlerin ticarileştirilmesi konusunda sanayicilerin atak yaptığını anlatan Akbulut, “Buna bağlı olarak ihracat alanında da önemli girdiler elde edildi. Ancak markasını tescil ettirmeyen veya geliştirdiği bir ürünün patentini almadan ihraç eden çok sayıda sanayicinin olduğu görülüyor. Burada aynı ürünün fikri, sınai ve mülkiyet hakkını alarak ihracat yapan firmalarla bu alanda işlem yapmayan firmaların kazanımları ve kayıplarını ortaya koyabilmek adına ihracat kayıtlarında bu firmaların ayrışması yapılırsa hem fikri, sınai ve mülkiyet haklarının firmalara sağladığı avantajlar daha iyi bir şekilde anlatılabilir hem de sürdürülebilir, risksiz ticaretin sağlayacağı katma değerin kazanımların daha fazla olması adına önemli bir veri elde edilmiş olur” diye konuştu.
İnovasyonun tescille korunması gerektiğinin altını çizen Akbulut şunları kaydetti: “Bu kapsamda marka ve patent alanında tescil edilen ürünlerin katma değeri ve ticari anlamda da getirisi oldukça fazla. Bu konudaki farkı daha iyi ortaya koyabilmek adına sadece kilogram başına ihracat rakamlarını değil, marka ve patentle koruma altına alınan ürünlerle yapılan ihracatın kayıt altına alınması büyük bir öneme sahip. İhracat istatistiklerinde markalı ve patentli ihraç edilen ürünlerin değerinin kategorilendirilmesi önemli.”
“Patent ve Yerlilik Arasında Doğru Orantı Var”
Nitelik ve niceliği ayrıştırmak içi bu konuda yapılacak ayrımın hem sektörlere hem de ihracattaki değerin artırması konusunda faydalı olacağına dikkat çeken Akbulut, “Ar-Ge’nin en önemli çıktısı olan patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım konusundaki artışlar Ar-Ge ‘ye bağlı olarak yeterli noktada değil. Bunu artırmak adına firmalara yapılacak farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. Patent ve faydalı model ürün sayısıyla yerlileşme oranı arasında sıkı bir bağlantı olduğuna değinen Akbulut, “Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması konusunda fikri, sınai ve mülkiyet hakları alanında atılacak adımlar son derece önemli. Patent sayılarımızı ne kadar artırırsak yerli ve milli üretim oranlarımız da paralel olarak artacak. Bu konuda başta kamu olmak üzere, sivil toplum, üniversite, özel sektör ve dernekler gibi birçok paydaşa önemli görevler düşüyor” diye konuştu.