- 20 Eylül 2019
- Yayınlayan: Adres Patent
- Kategoriler: 26 Nisan, Patent
Adres Patent, 26 Nisan Fikri Mülkiyet Günü ‘Patent Haftası’nı TÜBİTAK MARTEK iş birliğinde Patentlerin Ticarileştirilmesi ve Gelire Dönüştürülmesi Panelinde kutladı.
Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nin destekleri ile Gebze Belediyesi, Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi ve Ali Yüksel & Hilmi Özalp Hukuk Bürosu’nun sponsorluğunda yapılan panel, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan TUBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gebze Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Adres Patent Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Ali Yüksel’in moderatörlüğünü yaptığı panelde, TÜBİTAK Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mehmet Cavlı, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol İnce, Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Direktörü Barkın Arak, Avrupa Patent ve Marka Vekili Avukat Ali Çavuşoğlu konuşmacı olarak yer aldı.
Adres Patent ve TÜBİTAK MARTEK’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen panele Adres Patent Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Ali Yüksel’in yanı sıra, Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, çok sayıda akademisyen, sanayici, girişimci ve öğrenci katıldı.
“Bugünü ‘Patent Haftası’ olarak kutluyoruz”
Panel öncesinde konuşan Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, 26 Nisan Fikri Mülkiyet Günü’nde patentlerin ticarileştirilmesi ve gelire dönüştürülmesi konusunun konuşulması için bir araya geldiklerini söyleyerek, Patent haftasının 2000 yılından bu yana Türkiye’de de Adres Patent ve Türkiye Patent Hareketi işbirliğiyle kutlandığını belirtti.
Akbulut, ülke genelinde düzenledikleri çeşitli etkinliklerin yanı sıra üniversiteler ve sanayicilerle yapmış oldukları ortaklaşa çalışmalarla patent haftasının önemini daha geniş kitlelere duyurmaya çalıştıklarını anlattı.
Akbulut şunları söyledi: “Bilindiği üzere üniversiteler bilgi üretir, sanayi de üretim yapar. Dolayısıyla sanayi üniversite işbirliğinden ortaya çıkacak katma değerli üretim sadece üniversite ve sanayiye değil, tüm ülke refahına etki edecek bir sonuçtur. Ülkemizin geleceğinden ve refahından bahsettiğimiz zaman bu görevlendirmeyi sadece üniversite ve sanayiciye bırakmak çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Dolayısıyla her bireyi değerlendirdiğimizde, gerek günümüz koşullarında olsun gerekse toplumun günlük ihtiyaçlarını karşılama noktasında olsun, refahımıza etki edecek özellikle savunma sanayi veya teknoloji alanlarında buluş yapması hepimizin vatandaşlık görevidir”
“Patent ve inovasyon serüveni biz de erken başladı”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından panel, moderatör Adres Patent Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Ali Yüksel’in açılış konuşması ile devam etti. Yüksel, yaptığı konuşmada Türkiye’deki patent üretimi hakkında bilgi vererek, “Marka ve Patent konularındaki yasal korumanın temeli 1870’li yıllara kadar uzanmaktadır. 1871 tarihli ‘Eşya-i Ticariyeye Mahsus Alamet-i Farikalara Dair Nizamname’ ve 1879 tarihli ‘İhtira Beratı Kanunu’ marka ve patent konularında ülkemizdeki yasal korumanın temelini teşkil etmektedir” diye konuştu.
“Üniversite ve sanayi çevrelerimiz konuyu ilk başlarda ticari olarak görmeye başlıyor”
Avukat Ali Yüksel’in açılış konuşmasının ardından söz alan Dr. Mehmet Çavlı ise, “Sermaye sahipleri, üniversiteler ve buluşu yapan kişiyi bir araya getirecek sistemi kurmada yarar vardır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu konuda gerekli teşvikleri yıllardır veriyor. Fakat bizim üniversite ve sanayi çevrelerimiz konuyu ilk başlarda ticari olarak görmeye başlıyor, ticari algılar ile yanaşmaya başlıyor. Burada risk alarak ya da gerekli adımları atarak buraya girmesinde yarar var. Ama maalesef burada cesaret göremiyoruz. Devletin verdiği teşvikleri çok iyi istifade ederek alabilmek kişilerin kendi güçlerine de bağlıdır. Birçok proje var, Avrupa projeleri, Ar-Ge projeleri var. O projelere bakıyorum, o projeyi yapan herkes ücretini alıyor, fakat projeler işe yaramıyor. Patent almada önce insanın karşılığını vermesi gerekiyor ki ticaret de ona onun karşılığını verebilsin” şeklinde konuştu.
“3 bin Ar-Ge merkezi kurulması hedefleniyor”
Çavlı’nın ardından konuşan Prof. Dr. Erol İnce, Türkiye’de alınan patent sayıları ve üretimler konusundaki veriler hakkında bilgi vererek, “2017 yılının sonunda bin Ar-Ge merkezi, 2018’in sonunda da bin, 2019’da da bin olmak üzere toplamda 3 bin Ar-Ge merkezi kurulması hedefleniyor. Şu an sayı bin 34 mertebesinde. Bu sayı iyi bir ‘değer’ dolayısıyla alınan projelerden üretilen bilginin hem kuruma hem ülke ekonomisine fayda sağlama hem de uluslararası alanda ihracatta katkı sağlaması önemli bir konu. Bu kapsamda belirlenen hedeflere Ar-Ge merkezlerinin ne kadar katkı sağlayacağı önemli. Ar-Ge merkezlerinin hem nitelik hem de nicelik olarak kalitesinin bir kat daha yukarı çıkmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tabii burada ihracat ve milli gelir rakamlarımız da göz önünde bulundurmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Farkı kapatmaya başlamamız önemli”
Boğaziçi Üniversitesi TTO Direktörü Barkın Arak, Türk Patent ve WIPO verileri hakkında bilgi verdi. Arak, “Patent sayısında geriden geliyoruz, ufak düşmeler olsa da yüzde 20’lerin üzerinde artış var. Kriz dönemlerinde düşüş oluyor, patent sayımızın az olmasından ziyade aradaki farkı kapatmaya başlamamız önemli” dedi.
“İtiraz sayısı patentin değerinin çok arttığı anlamına gelir”
Panelde patent üretim süreçlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Avukat Ali Çavuşoğlu, “Patent üretiminde patent paketinin içerisinde nelerin var olduğu bilgilerini toplamamız gerekiyor. Öncelikle patenti okumamız gerekiyor. Bu patent ne için üretilmiş, dünyada ve ülkemizde hangi sorunlara çözüm bulacak, Geliştirilen ürünün ‘pazar miktarı ne kadar’ sorularının araştırılması gerekiyor. Patentle alakalı lisans var mı, lisans verilmiş mi, herhangi bir tazminat davası var mı, patente karşı herhangi bir itiraz var mı gibi sorular da çok önemli” şeklinde konuştu.
Patentlere karşı yapılan itirazlara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, “Patente karşı çok itiraz var ise itiraz sayısı patentin değerinin çok arttığı anlamına gelir. O patentin hangi değerde yapıldığı konusunda da en çok hangi trendde patent alınmış ise o patentin değeri diğerlerine göre daha çok yüksektir. Daha önce yapılan Ar-Ge maliyetlerinin ne kadar olduğu ve bütün harcamaların tek tek yazılması lazım ve patent üretimi yapılırken bunların değerlendirilmesi gerekir” diye konuştu.
Program, katılımcılara plaket verilmesinin ardından hatıra fotoğrafı çekilmesi ile son buldu.